Yeni Papa Francis’in Ayak öpmesi ve bir hikaye !
Arjantinli yeni papa Francis, bir ıslah evinde 14 ila 21 yasları arasındaki tutukluların ayaklarını yıkayarak, İsa’dan kalma “hizmetkar” ünvanı ile gündeme damgasını vurmuştu.
Bilindiği gibi ayak yıkama, Hırıstiyanlık alemende bir hizmet bedeli olarak görülür. İnanisa göre İsa peygamber, 12 havarının ayaklarını yıkayarak “ hizmetkar” ünvanını almıştı.
Bu konuyla ilgili ilginç bir örnek anlatacağım size.
Günün birinde bir kilise papazına bir kadın gelir. Bu kadın oldukça tanıdık biri. Tanıdık olmasının nedeni her kapıya konuk olmuş olması, yani hayat kadını! Hayatını kadınlığıyla geçindiren, giderek daha pis işlere bulaşan hırsızlık, çocuk kaçırma, cinayetlere ortak olma vb. adına ne kötülükler varsa, hepsine ortak olur..Adı kadar ruhu da kirlenir, bedeni ruhunu taşımaktan aciz olur.
Tanrı hikmeti olsa gerek! Maria kadın tövbe etmeye karar verir. Bunun için şehrin kilisesinin papazı olan Papaz Gregori’ye gider. Gregori, kutsal bir papaz, iyilik meleği kadar sevilir. Ruhsal dünya dışında hiç bir maddiyatı olmayan, Tanrı ve İsa sevgisi dışında dünyavi sevgiye bulışmayan, ruhu melekler kadar hafif, cismi peygamberler kadar temiz bir papazdır. Halkın gözünde sevilen, sayılan ilahi bir sahsiyettir.
Kadın Maria kilisenin yolunu tutar, tövbe edecektir! Papaz Gregorie çalınan kilisenin kapısını açtığında karşısında ünlü Maria kadın’ı bulur, şaşırır. Şaşırmasının nedeni, Maria’nın yolunu karıştırıp, kiliseye gelmiş olmasıdır. “Buyrun kızım, bir yeri mi sorcaktın” demesi üzerine, Maria Kadın, “hayır kutsal baba, size geldim”der.
Papaz daha da şaşırır. Şaşkınlık edası içende,” öyleyse buyur” diye kapıyı açar, Maria Kadın’ın derdinin ne olduğunu anlamaya çalısır.
Maria kadın içeri girer girmez, “kutsal baba ben çok kirlendim, ruhum ağırlasıyor, bedenim artık ruhumu tasıyamıyor, öyle kötüyüm ki ölmek istiyorum, ama ölümümü gercekleştirecek ruhu bile kendimde bulamıyorum” diyerek ağlar, yalvarır.
Papaz Gregorie, kötü kadın Maria’ ya inanmak istemez, onun affedileceğine, ya da günahını çıkartılabileceği kararı inandırıcı gelmez. Kadını başından salmak için, “kızım sen çok kirlisin, senin ruhunu temizlemek, ya da seni günahlarından arındırmak benim yapabileceğim bir sey değildir” der.
Kadın Maria “peki ne yapmalıyım” der.
Papaz Gregorie, Maria kadını başından salmak için, “kızım karşıdaki dağları, tepeleri aç-sussuz, katıksız-ayakkabısız, kurda kuşa yem olmadan, zorluk karşısında pes etmeden, açlık karşısında Tanrı’ya isyan etmeden, acıyan bedeninin sızılarıyla ancak günahlarını affettirebilirsin” diyerek dağların yolunu gösterir.
Kadın Maria bir dağlara ve bir de kendine bakar, “ama”, der, Papaz “sus” diyerek “tek kurtuluşun dağları aşmak” dercesine parmağıyla dağların yolunu gösterir.
Kadın Maria çıplak ayaklarıyla, katıksız vurur yollara! Tutar dağ yolunu, aşar kayalıkları; ayakları parçalanır, kanlanır, acıdan gözleri yaşarır; bir süre sonra soğuktan donmak üzere iken kendini atar koyaklara... ama durmadan yürümek gerektiğini bildiğinden tekrar yola koyulur. Soğukta, buzda düşe kalka sisli, karlı ve bir o kadar da korkulu dağlarda yürür; kurtların uluması eşliğinde, vahşi hayvanların yırtıcı bağırtısı arasında korku, açlık, sızı ; kan-ter içinde dağları aşma kudretini gösterir.
Günler sonra, kiliseye geldiğinde heyecanlı ve gururlar papaza seslenerek “kutsal baba başardım, bedenimi ruhumun kirlerinden kurtardım, simdi beni affedebilecekmisin, günahlarımı çıkarabilecek misin” diye bağırır, umut ve sevinçle.
Papaz, ölüme gönderdiği, Kadın Maria’yı görünce daha bir şok olur. Kadın Maria’nın gözleri umut ve sevinç içinde ama bedeni açlık, kayaların keskin kılıç gibi yaran elleri, dizleri ve ayaklarını görünce...
“Gel kızım, gel, sen kutsal bir kadınsın.. Sen yanıma gelirken bedenin kirlenmiş ruhunu taşıyamıyordu simdi ise yaralı bedenin temiz ruhunu taşıyamıyor, sen kutsal ve kudretli bir kadınsın,” diyerek geçtiği sınavın müjdesini veriyordu.
Papaz Gregori “Gel de o parçalanmış ayaklarını yıkayayıp, kutsal ayaklarını öperek senin hizmetkarın olayım” diyerek, kadının ayaklarını yıkamaya ve öpmeye başladığı an, içinden kadın Maria’ya karşı cinsellik hissi geçer.
Kadın Maria’nın kutsallığı karşısında cinsellik hissini yaşayan büyük Papaz Gregori’nin ruhu kirlenir, cehhenemlik olur; kadın Maria ise kutsal ruhu ile cennetlik olur.
Kadın Maria’nın ayaklarını iyi niyetiyle öpmek isteyen Papa Gregori’nin cehenneme gidişi; umarım yeni Papa olan Arjantin’li papaz Francis’e bir şeyler hatırlatıyordur.
Rahibelerin lezbiyenleştiği; papazlığın escinselliğe; cinsel doyumsuzluğun pedofil eğilimlere yol açtığı kiliseler tarihi, Papalık iktidarının sadece bir bölümüdür.
Tarihin en “eski mesleği” olan fahişeliğin mekanı, Roma kiliseleridir. Bu apayrı bir toplumsal tarihi anlatır.
İnsanların ruhunu bastırıp, güdüleriyle oynayan her sistem el de öpse, ayak ta öpse “hizmetkar” oluduğunu da söylese, sonuçta ortaya çıkardığı kocaman bir ahlaksızlık ve namusuzluk tarihidir.
Arjantin’li Papa Francis, kiliselerdeki pedofil eğilimlerinin özeleştirisini yapacağına “ayak öperek” kiliseler içinde yaşanan ayıpları “masumane” hizmetkar gösterişlerle kapatması, Papaz Gregori’nin fahişe Maria’nın ayaklarını öptüğü an, cinsel haz alıp cehhenemlik olmasından öte bir şey değildir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder